ForumDunyasi - mIRC ve IRC Kullanicilarinin Paylasimi Platformu ForumDunyasi  

Go Back   ForumDunyasi - mIRC ve IRC Kullanicilarinin Paylasimi Platformu > Dinler > İslamiyet

Etiketlenen üyelerin listesi

Like Tree1Beğeni
  • 1 Post By aLya

Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler Arama Stil
Alt 20 Eylül 2023, 12:39   #1
Çevrimdışı
Soğuk Şehrin Soğuk Kadını...
Üye: 30 Ağustos 2023
Konular:
Mesajlar: 5.971
Nerden: İngiltere
Cinsiyet: Kadın
Web: ForumDunyasi
IRC: Yok
Alınan Beğeni: 299
Beğendikleri: 81
}
@aLya
yildiz Hz.Mevlana Divan-ı Kebir

ÖNSÖZ

Hazreti Mevlana'nın Aşıklar Dîuam diye adlandırdığı bu mübarek kitabı doksan bir yaşında olduğum halde baştan sonuna kadar gözden geçirerek Hak aşıkları için hazırlamak gücünü ve aşkını bana veren Cenab-ı Hakka hamd ü se-nalar. Aziz Peygamber Efendimize salatü selamlar, ve Hz. Mevlana'nın bu aciz kula olan himmetinin eksilmemesini niyaz ederim. "Büyük Dîvan" anlamına gelen Divan-ı Kebîr Hz. Mevlana'nın heyecanla, gönül coşkunluğuyla söyledigi ilahî aşk şiirlerini toplayan kitabın adıdır.
Beyit sayısı altı ciltlik Mesnevî beyitlerinin toplamının iki mislidir. Çünkü altı ciltlik Mesnevî beyitlerinin toplamı yirmibeş bin otuz birdir. Halbuki Dîvan-ı Kebîr'm rubaî beyitlerini de dahil edersek, beyit sayısı elli.bine yaklaşmaktadır.
Bu mübarek dîvanı Tahran Üniversitesi profesörlerinden Firüzanfer merhum büyük ebadda yedi cilt halinde bastırmıştır.
Bendeniz pek güvenilir olan bu dîvanı esas tutarak, aldığım her gazelin altına Farsça bilenlerin doğru okumaları için her gazelin veznini yazdığım gibi, gazelin hangi ciltten alındığını ve numarasını da kaydettim.
Not:"Biz bu eseri internete attığımızda bu farsca beyitleri koyma imkanımız olmadı şayet görmek isteyen olursa eser Ötüken yayınlarında 4 çilt olarak "hazırlıyan Şefik Can" basılmıştır. Buradan bakabilirler .
Bilindiği gibi dîvan îslamî edebiyat'ta şairlerin yazdıkları kendi şiirlerini alfabe sırasıyla bir araya getirdikleri kitabın adıdır. Dîvanlar şairlerin adlarıyla birlikte söylenirdi, mesela Dîüdn-ı Bakî, Dîuan-ı Fuzulî, Dıuan-ı Hafız diye adlandınlır ve her gazelin son beytinde muhakkak şairin adı geçerdi. Bu geleneğe uyularak, neden Mevlana'nın şiirlerini toplayan dî-vana "Dîvan-ı Mevlana", yahut "Dîvan-ı Celaleddin" denmemiştir de Dîvan-ı Kebîr, Dîvan-ı Şems-i Tebrizî denmiştir. Elli bine yakın beyti ihtiva eden çok büyük ebadda bir kitap olduğu için Divan-ı Kebîr denmekle beraber asıl onun dîvanına Dîvan-ı Şems-i Tebrîzî denmiştir.
Mevlana gazellerinin sonlarında, kendi adı yerine hep Şems-i Tebrîzî adını kullanmıştır. Nadir olarak bazı gazellerinde, Selahaddîn-i Zerkubî adını anmış bazan da "Hamuş" lakabını kullanmıştır.
Bu hal Yunan filozoflarından Eflatun'un durumuna benzer, Sokrates'in hiç eseri olmadığı halde, talebesi Eflatun bütün eserlerinde, hep Sokrates'i konuşturmuştur. Kendini Sokrates'in ismi altında gizlemiştir. Mevlana da gönül verdiği Tebrizli Şems'i öne almış, kendini onun adı altında gizlemiştir.
Bazıları bu hali anlamazlar da, Divan-ı Şems-i Tebrîzî kitabında bulunan şiirleri Şems'in yazdığını zannederler. Hz. Şems'in şiiri yoktur, onun sadece Makalat adlı bir kitabı vardır.
Zaten Mevlana Şerns'le buluşmamış olsaydı, o coşkun, heyecanlı şiirleri ihtiva eden Divan-ı Kebîr de meydana gelmezdi. Nitekim Hz. Mevlana "Tebrizli Şems bana İskender gibi, taç, taht, saltanat, verdi de ben mana ordusunun başkumandanı oldum." demiştir. Dîvan-ı Kebîr, III/1590)
Mevlana ile Şems'in birbirlerine karşı duydukları ilahî sevgiden burada uzun uzun bahs edecek değilim, bu konuda fazla bilgi almak isteyenler Ötüken Neşriyat'ın yayınladığı Mevlana kitabına bakabilirler.
Ben burada şu kadarını söyleyebilirim ki, Şems Mevlana'da kendini gördü. Mevlana da Şems'de kendini gördü, onlar birbirlerine ayna oldular. Birbirlerinin hakikatını gördüler ve birbirlerine aşık oldular. Yanlış anlaşılmasın, ne Şems Hak'tır, ne de Mevlana; her ikisi de birer kuldur, ancak arif bir şairin dediği gibi, "Allah adamları haşa Hak değillerdir ama Hak'tan da ayrı değillerdir." Onun için Mevlana kendi şiirlerinde hep Şems'i yad etmiştir. Bu yüzdendir ki kitabının adına "Şems Dîvanı" denmiştir.
Mevlana, Şems mahlasını kullanmıştır amma, aslında Şems yoktur, Hak vardır. Çünkü Şems-i Tebrîzî bir bahanedir, asıl Allah sevgisi vardır. Yahya Kemal merhumun bir şiirinde aba var, post var, meydanda er yok, Horasan erlerinden bir haber yok, der. Diyar-ı Rum'a gelmiş evliyadan;
evet İslam diyarlarının en mamur bölgeleri, Semerkand'lardan, Buhara'lardan, Horasan'dan velîler gelmez olmuş; gelmez olmuş amma îslam ülkeleri yine boş değil. Baba Kemal Hocendî ne güzel söylemiş, "Hak aşıkları, erenler gittiler, aşk şehri boş kaldı diye düşünme, dünya Şems-i Tebrîzîlerle doludur amma, Mevlana gibi bir kişi nerede ki hakikatı görsün."


Alıntı

NikotiN bunu beğendi.
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler Arama
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 20:42.

Forum Yasal Uyarı
Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Navbar with Avatar by Motorradforum
Forum Sahibi : NikotiN
ForumDunyasi.Net Her Hakkı Saklıdır

Yasal uyarı ile ilgili yazıyı veya diğer yazılarınızı bu bolume yazabılırsınız
Bildirimlerinizi mail adresimize yollayınız vs. | www.forumdunyasi.net

FORUMDUNYASI, JRodix.COM Sunucularında Barınmaktadır