ForumDunyasi - mIRC ve IRC Kullanicilarinin Paylasimi Platformu ForumDunyasi  

Go Back   ForumDunyasi - mIRC ve IRC Kullanicilarinin Paylasimi Platformu > Dinler > İslamiyet

Etiketlenen üyelerin listesi

Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler Arama Stil
Alt 17 Kasım 2023, 13:05   #1
Çevrimdışı
Soğuk Şehrin Soğuk Kadını...
Üye: 30 Ağustos 2023
Konular:
Mesajlar: 5.971
Nerden: İngiltere
Cinsiyet: Kadın
Web: ForumDunyasi
IRC: Yok
Alınan Beğeni: 299
Beğendikleri: 81
}
@aLya
Standart Abdullah bin Cahş (r.a.)​

Hz. Abdullah, Peygamberimizin halası Ümeyme’nin oğluydu. İslam davetinin ilk günlerinde iman safına girdi. Böylece şimşekleri üzerine çekmiş, müşrik gruptan gelecek her türlü eza ve cefayı peşinen kabul etmiş oluyordu. Hidayete erdiği sıralarda en bü*yük tepkiyi en yakınlarından görmüştü. İnanç ve âdetleri*ne körü körüne bağlı olan Mekkeliler, atalarının dinini terk edenlere büyük bir düşman kesilmişlerdi. Abdullah bin Cahş da müşrik hücumlarına maruz kalan bir iman eriydi. İmanı uğrunda her nevi sıkıntıya razıydı. Fakat tazyikler haddi aşınca, Habeşistan’a giden Müslüman kafileye kendisi de katıldı. Beraberinde ailesi, iki kardeşi ve hemşireleri de bulunuyordu. Bir müddet orada kaldıktan sonra Hicret hadisesini duyunca Mekke’ye döndüler, oradan da Mediye’ye hic*ret ettiler.[1]

Hz. Abdullah genç yaşında iman davasının fedakâr erleri arasına girmiş zeki, dirayetli ve cesur bir insandı. Peygamberimiz bazı mühim hizmetlere Hz. Ab*dullah’ı gönderiyordu.

Hicret’in 2. senesiydi… Resûl-i Ekrem bir gün Hz. Ab*dullah’a şöyle bir emir verdi:

“Yarın sabah okunu, yayını, kılıç ve teçhizatını alarak yanıma gel!”

Hz. Abdullah hazırlığını yapmış, sabah namazından sonra silahını kuşanarak erkenden Hane-i Saadet’in kapısı önünde beklemeye başla*mıştı.

Peygamberimiz, Hz. Abdullah’ın emrine askerî bir müfreze teslim ederek on*lara kumandan tayin etti. Eline de bir mektup vererek, yola çıktıktan iki gün son*ra, istenen ye*re varınca açmasını tembih etti. Mekke’ye doğru yola çıkan Hz. Ab*dullah, “Nahle” de*nen mevkiye varınca mektubu açtı. Mektupta neler yapacağı, nasıl hareket edeceği ya*zılıydı. Peygamberimiz kendisini, Kureyşlilerin duru*munu keşfedip tetkik etmek üzere göndermişti.

Bir müddet sonra Kureyş’e ait bir kafileyi gördüler. Bu kafile savaş için hazır*lık gören Kureyşlilere malzeme ve erzak taşıyordu. Hz. Abdullah kervana baskın yaparak bütün mallarını ele geçirdi. Bu seriyyede ele geçen ganimet, Müslümanların aldıkları ilk ganimetti.[2]

Hz. Abdullah’ın tek gayesi, Allah Resûlü’nü hoşnut etmek, onun sevgi ve rıza*sını kazanmaktı. Bu sevgi her şeyin üstündeydi. Peygamberimiz kendisini bu hizmet için gönderdiği sırada sormuştu: “Abdullah! Dünyada en çok özlediğin şey nedir?” Abdullah’ın tek düşüncesi vardı. Cevap verdi: “Benim dünyada en büyük gayem, Allah ve Re*sûl’ünün sevgisidir. Gözümde başka bir şey yoktur.” İşte onu yücelten sır burada yatı*yordu.

Abdullah bin Cahş, sulh zamanında hak din uğrunda çok büyük hizmetlerde bulunduğu gibi, savaş anlarında da cengâver bir mücahit ve bir kahraman idi. Uhud Savaşı hazırlıkları yapıldığı esnada, Hz. Abdullah ilk öne atılanlardandı.

Ordu yola çıkmış, “Şeyheyn” denen mevkiye gelmişlerdi. Müminlerin annesi Üm*mü Seleme, Peygamberimize bir kapta üzüm suyu getirmişti. Peygamberi*miz bir mik*tar içtikten sonra geriye kalanını Hz. Abdullah’a uzattı. Hz. Abdul*lah şıranın tamamını içip bitirdi. O anda bir arkadaşı yaklaşarak Hz. Abdullah’a sordu: “Sabahleyin içeceğin su*yun nerede olduğunu biliyor musun?” Şehadet şer*beti Abdullah’ın burnunda tütüyor*du: “Ben,” dedi, “ancak Rabb’ime kavuşunca şerbete kanarım. O’na kavuşmak, benim için iyice susadığımda, suya en mükemmel şekilde kanmaktan daha hoştur.”[3]

Bu arzusuna nail olmak için Allah’a yalvarmış, şehadeti istemişti. Savaş baş*lamış, arslanlar gibi müşriklerin üzerine yürüyordu. Bir ara elindeki kılıcı kırılıverdi. Bunu gören Peygamberimiz, yerden bir hurma dalı aldı, kendisine verdi ve onunla çarpışmasını söyledi. Hz. Abdullah cihada onunla devam etti. Karşı*sına azılı ve güçlü bir müşrik dikildi. Abdullah’ın buna karşı koyması zordu. Va*kit tamam olmuş, duası da kabul edilmiş olacak ki, müşrikin bir darbesi Hz. Ab*dullah’ın cennete uçmasına kâfi geldi.

Savaş sona ermişti. Müslümanlar ölü ve yaralıları tespit ediyorlardı. Müşrik*ler, şehit Abdullah’ı tanınmayacak hâle sokmuşlardı. Bütün âzalarını kesmiş*ler, perişan hâlde bırakmışlardı. Bu hâl Peygamberimizi çok üzmüştü. Daha sonra Peygamberimiz, Hz. Abdullah’ı, dayısı Hz. Hamza’yla birlikte defnetti. Bu sırada Hz. Abdullah 40 yaşında bulunuyordu. Allah ondan razı olsun

  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler Arama
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 19:38.

Forum Yasal Uyarı
Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Navbar with Avatar by Motorradforum
Forum Sahibi : NikotiN
ForumDunyasi.Net Her Hakkı Saklıdır

Yasal uyarı ile ilgili yazıyı veya diğer yazılarınızı bu bolume yazabılırsınız
Bildirimlerinizi mail adresimize yollayınız vs. | www.forumdunyasi.net

FORUMDUNYASI, JRodix.COM Sunucularında Barınmaktadır